Enter your username or email to reset your password. You will receive an email with instructions on how to reset your password. If you are experiencing problems resetting your password contact us or send us an email
Aşağıdaki formu kullanarak yaptığınız yatırımın enflasyondan arındırılmış reel getirisini hesaplayabilirsiniz.
Günümüzün hızla değişen finansal piyasalarında, yatırımcılar için en kritik konulardan biri gerçek (enflasyondan arındırılmış) getiri hesaplamasıdır. “Reel getiri” olarak da adlandırılan bu kavram, nominal kazançların enflasyon karşısında ne kadar değerli olduğunu ortaya koyar. Özellikle yapay zeka destekli analiz araçlarının devreye girmesi, hem yatırım kararlarını hem de beklenen veya gerçekleşen getirilerin daha doğru bir şekilde yorumlanmasını büyük ölçüde kolaylaştırmaktadır.
Reel getiri, yapılan herhangi bir yatırımdan elde edilen veya elde edilmesi beklenen getirinin, beklenen ya da gerçekleşen enflasyondan arındırılmış hâlidir. Bir başka deyişle, reel getiri hesaplaması, enflasyon etkisini devre dışı bırakarak yatırımcının “gerçek” kazancını veya kaybını somut bir şekilde ortaya koyar.
Örneğin, 100.000 TL tutarındaki bir yatırım, vade sonunda 130.000 TL’ye ulaşmışsa, o yatırımdan elde edilen nominal kazanç 30.000 TL olacaktır. Ancak aynı dönemde enflasyon %20 olmuş ise, gerçek satın alma gücündeki artış daha düşük veya daha yüksek olabilir. Dolayısıyla reel getiri, nominal getirinin enflasyon oranı ile ilişkilendirilerek hesaplanması sonucunda ortaya çıkar.
Nominal getiri, enflasyon veya diğer masraflar (vergi, işlem ücreti vb.) hesaba katılmadan bir yatırımın sağladığı görünen kazancı ifade eder. Örneğin, 100.000 TL tutarındaki bir yatırımınızın vade sonunda 130.000 TL olması durumunda nominal kazanç 30.000 TL, nominal getiri oranı ise %30’dur. Burada, yatırımın gerçek alım gücü üzerindeki etkisi veya enflasyona kıyasla performansı dikkate alınmaz.
Yatırımcılar sıklıkla nominal getiri oranına bakarak karar verseler de, enflasyonun yüksek seyrettiği ekonomilerde nominal getirinin tek başına değerlendirilmesi eksik veya yanıltıcı sonuçlar doğurabilir.
Pozitif reel getiri, yatırımın nominal getiri oranının, yatırım süresi boyunca beklenen ya da gerçekleşen enflasyon oranından yüksek olması durumunda söz konusu olur. Örneğin, 100.000 TL’lik bir yatırımın 120.000 TL olarak geri döndüğünü varsayalım. Bu durumda nominal getiri %20’dir. Eğer aynı dönemde enflasyon %10 olarak gerçekleşmiş ise, nominal getiri oranı enflasyondan daha yüksek olduğundan bu yatırımdan pozitif reel getiri elde edilmiş demektir.
Pozitif reel getiri, yatırımcı açısından “gerçek kazanç” anlamına gelir. Yani, yatırımın enflasyon etkisinden daha fazla kazanç sağladığı görülmektedir. Bu tür yatırımların tercih edilmesi, yapay zeka destekli veri analizleriyle birleştiğinde, yatırım portföylerinin genel performansını artırabilir.
Negatif reel getiri, yatırımın nominal getiri oranının, yatırım süresi boyunca beklenen veya gerçekleşen enflasyon oranından düşük olması hâlinde ortaya çıkar. Örneğin, 100.000 TL’lik bir yatırımın vade sonunda 110.000 TL’ye yükseldiğini düşünelim. Bu durumda nominal getiri %10 olarak hesaplanır. Ancak aynı dönemde enflasyon oranı %30 ise, nominal getiriniz enflasyona kıyasla daha düşük kalmıştır ve dolayısıyla negatif reel getiri söz konusudur.
Negatif reel getiri, yatırımcının enflasyon karşısında satın alma gücünü koruyamadığı anlamına gelir. Bu durumun sıklıkla yaşandığı ekonomik ortamlarda, yatırımcılar varlıklarının reel değerini korumak için farklı enstrümanlara yönelme eğilimi gösterirler.
Finans literatüründe, beklenen enflasyona göre hesaplanan reel getiriye
ex-ante reel getiri denilmektedir. Bu kavram, henüz gerçekleşmemiş ancak ekonometrik modellemeler,
piyasa beklentileri veya merkez bankası tahminleri gibi öngörülere dayanarak hesaplanır.
Gerçekleşmiş enflasyona göre hesaplanan getiri ise ex-post reel getiri olarak adlandırılır.
Bu ikinci kavram, vade sonunda fiilen gerçekleşmiş enflasyon verilerini dikkate alarak, yatırımın reel
performansını gerçeğe en yakın şekilde ölçmeyi amaçlar.
Hem ex-ante hem de ex-post reel getiri hesaplamaları, yapay zeka destekli öngörü ve veri analiz araçları yardımıyla çok daha kesin ve hızlı bir biçimde gerçekleştirilebilmektedir.
Reel getiriyi hesaplamak için öncelikle yatırımın vade sonundaki parasal değeri tespit edilir. Bu aşamada, ilgili dönemde gerçekleşmiş veya gerçekleşmesi beklenen enflasyon oranından yararlanılır. Örneğin:
Yatırımcı vade sonunda 250.000 TL elde ettiğinde, reel getirisi şu şekilde hesaplanır:
Bu örnekte, yapay zeka destekli araçlar kullanarak enflasyonun seyri, ekonomik göstergeler ve diğer yatırım verilerini anlık olarak takip etmek, reel getirinin gelecekteki tahminlerini daha doğru ve hızlı şekilde yapılmasına imkân tanır.
Reel getiri, bir yatırımın enflasyon karşısında ne derece korunduğunu anlamak için önemli bir parametredir.
Yüksek nominal getiri oranları, yüksek enflasyon ortamında gerçek bir kazanca dönüşmeyebilir. Bu yüzden,
yatırımların performansını değerlendirirken reel getiriye mutlaka dikkat etmek gerekir.
Özellikle yapay zeka destekli tahmin ve analiz araçlarının giderek yaygınlaşması,
enflasyon oranlarını ve ekonomik riskleri daha doğru öngörmeyi mümkün kılıyor. Böylelikle yatırımcılar,
hem ex-ante hem de ex-post reel getiri hesaplamalarını daha kapsamlı bir bakış açısıyla yaparak,
enflasyon kaynaklı belirsizlikleri önemli ölçüde bertaraf edebilirler.
Sonuç olarak, reel getiri hesaplaması, her ölçekteki yatırımcı için vazgeçilmez bir analizdir. Doğru zamanda doğru enstrümanı seçmek, yalnızca nominal getiriyi değil, enflasyonla birlikte reel getiriyi de hesaba katmayı gerektirir. Bu yaklaşım, finansal sağduyunun ve profesyonel portföy yönetiminin temelini oluşturur.
Copyright © 2024 - Hepzeka.com.